14 Şubat 2012 Salı
Singles / Bekarlar (1992)
Tarihin 14 Şubat olması dolayısıyla, bu haftanın klasik filmi olarak, Cameron Crowe'un Singles'ını seçtim. Sevgililer günü akşamını film izleyerek geçirecekler için hem hafif sayılabilecek hem de sıradışı sıfatını hakedecek bir seçim olabilir...
Cameron Crowe, 1992 tarihli Singles'ta 20'li yaşlardaki bir grup Seattle'lı gencin aşkı arayış öyküsünü anlatıyor. Özellikle 80'ler sonu 90'lar başı Seattle havası ve grunge ruhu filmin geneline de hakim olmuş denebilir. Zaten Crowe'un müziğe olan hayranlığı çok iyi biliniyor. Burada da tüm filmi dönemin ve yörenin (Seattle) rock grupları ve onların müzikleri üzerinden kuruyor. Hatta Eddie Vedder, Chris Cornell, Layne Staley gibi isimlere filmin içerisinde ufak rollerde yer veriyor, ana karakterlerden birinin bir rock yıldızı olmasını tercih ediyor. Dolayısıyla müzik fazlasıyla ön planda...
Filmde ise bir grup gencin, yer yer birbirlerinin hayatıyla ufak kesişmeler olsa da temel olarak ayrı şekilde akan hikayelerini anlatıp sonunda bunlardan bir bütüne ulaşmayı tercih ediyor. Gençlerin aşka olan açlığı, o ilk tanışma anları, ilişkilerin ilerleyen safhasında ortaya çıkan sorunlar tamamen gerçekçi. Crowe, elle tutulur karakterler yaratmayı iyi biliyor. Burada da dönemin müziğinin ruhuyla paralel olarak ele aldığı gençler arası bu aşk ilişkileri içerisinde, aslında dönemin gençlerinin içlerindeki dolmayan o 'boşluğa' dikkat çekiyor. Gerçek aşk arayışı bu gençler için belki de sadece yaşam motivasyonunu bulabildikleri bir araç. Çünkü tam aşkı buldum dedikleri anda bir şekilde taraflardan en az birinin bile isteye çıkardığı sorunlar ile ilişki tepetaklak oluyor. Hiçbir şey olmasa gelecek ile ilgili duydukları karamsarlık ya da korku hissi nasıl devam edeceklerini bilmemelerine yol açıyor. Özellikle finalde farklı kişilerin seslerinden ilişkiler ile ilgili duyulan birbirinden kopuk cümleler filmi çok iyi tanımlıyor aslında. Mütevazi, muzip ve aynı anda etkileyici olmayı başarabilen bir finalle seyircisini iyi bir film izlediğine ikna etmeyi başarıyor yönetmen...
Tüm bunları öyle çok bilmiş ya da ders veren bir üslup ile anlatmıyor yönetmen. Tarzı gayet eğlenceli. Aslında kullandığı yöntemler bilindik romantik komedi formülüne hayli benziyor. Ama Crowe işin içerisine, müziğe olan tutkusu, dönemin gençleriyle ilgili kişisel gözlemleri gibi unsurları eklemeyi başararak sözkonusu türü çok da iddialı olmayan bir biçimde yeniden tanımlıyor. Çok da iddialı olmadan diyorum çünkü öyle önemli bir iş yapıyorum tavrı da yok yönetmenin. Filmlerini herhangi bir Hollywood romantik komedisinden ayrı tutmaya çalışan bir çabası da yok. Onun filmleri, tüm bu kişisel motiflerin eklenmesiyle kendi içerisinde derinleşiyor, yolunu bulup akmaya başlıyor. Kendisinin bu konuda bir çaba sarfettiği hissedilmiyor. Hal böyle olunca filmler, herşeyden önce çok doğal bir hal alıyor...
Campbell Scott ve Kyra Sedgwick başta olmak üzere oyuncuların tamamı başarılı performanslar çıkarıyorlar. Matt Dillon, Bill Pullman ve hatta bir sahnede Tim Burton'ı görmek fazlasıyla eğlenceli. İrili ufaklı şekilde hikayeye dahil olan 'tuhaf' yan karakterler seyir zevkini ikiye katlıyor. Filmin canlı, enerjik haline müziklerle birlikte hemen hemen tüm oyuncular da başarıyla eşlik ediyorlar...
Aslında bunlar belki de Cameron Crowe'un o çok başarılı ilk döneminin genel özellikleri. İlk filmi Say Anything ile başlayan bu yapı, bu filmle devam etmiş, Jerry Maguire ile olgunluğa ulaşmaya başlamış, Almost Famous ile ise başyapıt noktasına ulaşmıştı. Yönetmenin filmografisinin buradan sonraki ilerleyişi kanımca tepeden aşağıya doğru birer adım iniş gibiydi. Hatta bilhassa son filmi iyice dibe çakılma emareleri gösteriyor ki insan yönetmenin Singles gibi filmlerini ne kadar özlediğini hissediyor. Şimdilik tekrar çıkışa geçeceği günlerin geleceğini ümit etmenin dışında bu film ve diğer başarılı ilk dönem filmlerini açıp yeniden izlemek dışında yapacak pek birşey yok gibi. Hele ki o ilk dönem filmleriyle hala tanışmadıysanız Singles bu konuda güzel bir ilk adım olabilir. Üstelik 14 Şubat'ta izlenebilecek sıradışı aşk filmlerinden biri olmasıyla da önemli...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
0 yorum:
Yorum Gönder