22 Şubat 2012 Çarşamba

Extremely Loud & Incredibly Close (2011)



Vizyon Ötesi'nde bu hafta, Oscar adaylıklarıyla dikkat çeken Extremely Loud & Incredibly Close'u inceliyoruz. Daha önce vizyon takviminde görünen filmin gösterimi ertelendi ve gösterime girip girmeyeceği şimdilik belirsiz...

Stephen Daldry imzalı film, aslında bir 11 Eylül filmi. Bir yandan da bir baba-oğul hikayesi. Babasını 11 Eylül saldırıları sırasında kaybeden Oskar'ın, onun odasında bulduğu anahtardan yola çıkarak başlattığı arayış üzerine şekillenen film, son geldiği noktada Oskar'ın annesiyle olan hafif sorunlu ilişkisini düzeltmesi noktasına da varıyor. Hatta Oskar'ın arayışı sırasında tanıştığı insanlar aracılığıyla çok daha genişleyerek, siyahıyla, beyazıyla, eşcinseliyle tüm bir Amerikan halkının biraraya gelme hikayesini anlatıyo diyebiliriz...

Bu bağlamda film, açıkçası Daldry'den beklemediğimiz kadar 'Amerikan' bir anlatım modeli tutturuyor. Hayli duygusal bir 11 Eylül filmiyle karşı karşıya olduğumuz söylenilebilir. Elbette Daldry, önceki filmi The Reader'da olduğu gibi burada da hikayenin politik tarafını arka plana alarak, insan ilişkileri üzerine odaklanıyor. Ancak ne olursa olsun arka plandaki olay 11 Eylül gibi yakın tarihli bir olay olunca hikayenin bu kısmı bir şekilde öne çıkıyor. Film, 11 Eylül sonrası ABD'sinden insan manzaraları sunuyor. Bir ulusun, büyük bir felaketin ardından biraraya gelip ayakta durma çabasında olduğu bir sürece odaklanıyor...



Kendi adıma yönetmen koltuğunda Stephen Daldry'yi görünce daha serinkanlı bir anlatım tutturan bir film seyredeceğimi düşünmüştüm. Daldry'nin önceki tarzına göre bu filmin fazlasıyla 'Amerikan' bir hali olduğunu kabul etmek gerekiyor. Ancak herşeye karşın yönetmen etkileyici görüntü çalışmasının da katkısıyla yine kimi güzel anlar yakalamayı başarıyor. Genel yapı olarak da duygu yoğunluğu içeren anlatımına karşın, baba-oğul ilişkisini layıkıyla anlatmayı ve etkileyici olmayı da yer yer beceriyor. Oyunculardan Oskar'ı oynayan Thomas Horn'un yanı sıra anne rolünde Sandra Bullock da çok iyi oynuyor. Efsanevi aktör, Max Von Sydow, hiç konuşmadığı rolüyle akıllarda yer etmeyi başararak, aldığı Oscar adaylığını hakeden bir performans ortaya koyuyor...




Ülkemizde vizyona girip girmeyeceği belirsiz olan Extremely Loud & Incredibly Close, duygusal bir baba-oğul hikayesi ve yine duygusal bir 11 Eylül filmi. İçerdiği barışçıl ve insan ilişkilerinin önemine dikkat çeken mesajıyla, görüntü yönetimi ve oyunculuklarıyla belli bir ortalamayı tutturan bir film. Ancak bence sezonun önemli işlerinden birisi olduğu düşüncesiyle izlenilmemeli...

Filmin Notu: 6,5 / 10

0 yorum:

Yorum Gönder