10 Mart 2012 Cumartesi

The Woman In Black / Siyahlı Kadın (2012)



Bu hafta vizyona giren The Woman In Black / Siyahlı Kadın, bir hayalet öyküsü anlatıyor. Viktorya Dönemi İngiltere'sinde geçen film, Eden Lake / Kan Gölü ile tanıdığımız James Watkins'in yönetmenliği ve Harry Potter ile bilinen Daniel Radcliffe'ın başrolde yeralmasıyla da dikkat çekiyor...

Özellikle Vincent Price filmleriyle bilinen efsanevi Hammer Stüdyosu, birkaç yıl önce tekrar geri dönmüştü. Let The Right One In'in yeniden çevrimi olan Let Me In ve Hillary Swank'li The Resident'ın ardından, stüdyonun geri döndükten sonraki 3.filmi olan The Woman In Black, önceki iki filme göre daha özenli prodüksiyon kalitesi ve yönetmenliğiyle dikkat çekiyor. James Watkins, filmini tamamen 'babadan kalma' usülle kotarmaya çalışmış. Eski tarz bir hayalet filmi önümüzdeki. Yakın dönem korku sinemasının alışıldık hızlı kurgusu, sıçratmaya dayalı korku anlayışı ya da 'şiddet pornosu' tarzında ilerleme gibi özelliklerine rastlamak pek mümkün değil. Öykü, sakin ve incelikli bir şekilde ilerliyor. İngiltere'nin küçük bir kasabasında geçen filmin, karanlığın hakim olduğu görüntü yönetimi gerçekten etkileyici. Giriş sahnesi ve final gerçekten çok başarılı çekilmiş. Bu iki sahne filmi akılda kalıcı hale getiriyor denebilir. İyi korku filmi izlemenin hayli zor olduğu şu dönemde, filmin önümüze gelen bir sürü kötü ve vasat korku-gerilim denemesi arasında sivrildiği kesin. Özellikle yarattığı atmosfer filmi orjinal kılıyor. Dönemin havasını yansıtmada da film çok başarılı. Hayaletin göründüğü sahneler de özenle çekilmiş. Genel anlamda, gerilim yaratılmaya çalışılan sahneler de çok iyi. Belki sadece bu gerilim dolu sahnelerin bir kısmının fazla uzatılmış olmasını eksiklik olarak sayabiliriz...




Yönetmenin denediği bu sakin üslup, kuşkusuz öyküyü ve atmosferi ön plana çıkarıyor. Atmosfer olarak bir kusur olmadığını belirttik ancak öykü oldukça standart. Watkins, belli ki öyküsüne güveniyor, ancak özellikle final hariç öykünün pek bir orjinal tarafı yok bence. Bu da ister istemez filmin aleyhine çalışıyor. Başkarakterin de bütün bir filmi alıp sürükleyebilecek kadar iyi yazılmadığını düşünüyorum. Üstelik de film, ciddi anlamda sırtını bu karaktere dayamışken... Daniel Radcliffe elinden geleni yapsa da bu 'eksik' karakterle oyunculuk anlamında ancak bir yere kadar gidebiliyor. Yan karakterler de öyküye çok da fazla hizmet edemeyen, yüzeysel geçilmiş karakterler olarak kalıyorlar...

Belirttiğimiz gibi The Woman In Black / Siyahlı Kadın, eli yüzü düzgün bir 'hayalet' filmi. Son yıllarda önümüze çıkan korku filmleri arasında iyi bir yerde durduğu da bence kesin. Başa dönersek, sadece James Watkins'in yönetmen olarak neler yaptığını görmek ya da Daniel Radcliffe'i Harry Potter dışında bir rolde (hem de eşini kaybetmiş ve oğlunun bütün sorumluluğunu tek başına üstlenmiş avukat bir baba rolünde) görmek için bile izlenilebileceğini düşünüyorum...


Filmin Notu : 6,5 / 10

0 yorum:

Yorum Gönder