Türk Sineması'nda bu hafta da son haftalarda olduğu gibi, geçen senenin dikkat çekici 'ilk film'lerinden birine yakından bakıyoruz. Amerika ve Türkiye'de kısa filmler ve film senaryoları yazan Erkan ve Erdoğan Bağbakan kardeşlerin imzasını taşıyan film, aslında bir 'mockumentary' denemesi...
Tabii Blair Cadısı ile Amerikanların yıllar evvel uyguladığı bir tanıtım kampanyasını aynen uygulamalarının ne kadar yaratıcı olduğu tartışılır. Zira aynen o filmde olduğu gibi yapımcı ekip, yayınladıkları (ve bizim de yayınladığımız, ki buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz) bir basın bildirisi ile bunun bir kurmaca film olmadığını, ellerindeki görüntülerin tamamen gerçek görüntüler olduğunu ve izlediğimizin bu ham kasetlerin teknik anlamda iyileştirmeler yapılarak bize sunulmuş hali olduğunu iddia etmişlerdi...
Bu bence pek de akıllıca olmayan tanıtım kampanyasını bir kenara bırakıp filme bakıldığında ortadakinin hiç de fena bir iş olmadığı söylenebilir. Bağbakan Kardeşler mockumentary'nin ihtiyaç duyduğu gerçekçi atmosferi yaratmada oldukça başarılılar. Amatör oyuncu kadrosu bu işi fazlasıyla başarıyor. İlk kısımlarda, gazetecinin gün içinde yaşadıklarını bir de kamera karşısına geçip kız arkadaşı için anlatması biraz sıkıntı yaratmıyor değil. Ama film ilerledikçe ilgi çekicilik düzeyi artıyor. Son kasedin hemen öncesinde iyice arttırılan merak duygusu filme gerilim anlamında çok şey katıyor. Örneğin son kasette kameranın, gazeteciden köyün 'uyanık' çocuğuna geçmesi bile başlı başına merak unsurunu arttıran çok başarılı bir ayrıntı. Sözkonusu çocuğun inandırıcılık açısından muhteşem bir oyunculuk çıkardığını da eklemeden geçmeyelim. Gazeteci ve köylülerin çoğunluğu da bu konuda oldukça iyiler...
Bence filmin en temek eksiği 'korku' ya da 'gerilim' hissiyatını yaratmada problem yaşaması. Gerçekçilik durumu, sürpriz son, hepsi tamam ama film, çok az anında gerçek anlamda bir gerilim yaratabiliyor. Buna karşın inandırıcılık konusundaki başarısıyla bunun da üstesinden kısmen gelebiliyor. Ülkemizde çokça dillendirilen 'cin' mevzusunu ele alması ve kusursuz bir gerçekçilik hissi yaratması ile birlikte zaten gerilim yaratma durumu belli ölçülerde de olsa kendiliğinden geliyor. Ama genel ağırlık olarak 'merak' duygusu yaratmada daha başarılı olduğunu söylemek gerek. Ayrıca finali gördükten sonra filmin, bu 'cin' mevzusu ile ilgili içi dolu şeyler söylediğini iddia etmek de mümkün. Ayrıntılara dalıp 'spoiler' olayına girmeyelim ama farklı okumalara açık bir final bu...
Bağbakan Kardeşler geçen senenin umut veren ilk filmlerinden birine imza atmışlar. Umarız merak uyandıran yeni işler ile karşımıza gelirler. Özellikle korku filmi sevenlere ve sahte belgesellere ilgi duyanlara kaçırmamalarını tavsiye ederim...
Filmin Notu : 6,5 / 10
Kayıtlar
0 yorum:
Yorum Gönder