Stone / Şantaj, herşeyden önce orjinal bir öykü sunmayı başarıyor bize. Edward Norton, şartlı tahliye olmak isteyen bir mahkumu, Robert De Niro ise onunla görüşmeleri sürdüren, emekliliğine sayılı günler kalmış şartlı tahliye memurunu oynuyorlar...
Yönetmen John Curran, öykü anlatımında bizi her an diken üstünde tutan bir dil tutturmayı başarmış. Rahatsız hissettiren, stilize bir dram / gerilim kırması bu. Curran'ın senaryosu, film boyunca alttan alta din, ahlak gibi konularda sorular soruyor ve düşündürüyor. Bu düşündürücü boyutun iyi tasarlandığını belirtmek gerek. Diğer taraftan ise değişim gösteren iki baş erkek karakter ve kadınlar ile olan ilişkileri aracılığıyla muhafazakar ve erkek egemen toplum yapısı üzerine etkileyici bir bakış attığı da söylenebilir. Sevgi açlığı hisseden insanlar, ikiyüzlülükleri, ahlaki sorgulamalar, vicdan derken filmin gittikçe karnımıza sert yumruklar atmaya başladığını hisssedebiliyoruz...
Bence filmin tek eksik yanı, farklı kollara açılan senaryosunu tam bir zemine oturtamaması. Bu da filmin ne anlattığının tam olarak anlaşılamamasına yol açabilir. Zaten din, ahlak gibi son derece bıçak sırtı konularla meşgul olan senaryo, zeminini orurtamayınca, birşeylerin eksik ve havada kaldığı hissiyatı uyandırabilir. Filmin bahsettiğimiz 'sorgulama ve vicdan muhasebesi' yönünden dolayı kimi izleyiciler filmi ahlakçı ya da muhafazakar bulabilir. Ancak belki de bu sınırda gezen temalar yüzünden yönetmen bazı şeylerin altını özellikle kalın çizgilerle çizmemeyi seçmiş olabilir -ki ben de böyle düşünüyorum-. Eğer öyle yapmamış olsa film, slogancı ve basit bir anlatıma doğru yol alabilirdi...
Edward Norton ve Robert De Niro, yine döktürüyorlar. De Niro'yu böyle sağlam bir senaryonun içinde izlemeyeli epey olmuş ve özlemişiz. Stone, başta da söylediğim gibi, kimi eksik ve gediklerine rağmen sağlam ve orjinal bir senaryosu ve söyleyecekleri olan, başarılı, derinlikli bir film...
Filmin Notu : 2,5 / 4
Kayıtlar
0 yorum:
Yorum Gönder