11 Ekim 2010 Pazartesi

Kusturica Antalya'dan Ayrıldı


Ülkemize geldiğinden bu yana çeşitli grup ve şahısların protestolarıyla karşılaşan ünlü yönetmen Emir Kusturica, Antalya Altın Portakal Film Festivali jüri üyeliğinden ayrıldığını açıkladı. Kusturica, "Kültür Bakanı'nı düşman ilan ediyorum. Beni hedef gösterdi" dedi. "Tepkilere kayıtsız kalamam" diyerek etkinliğe katılmayan Kültür Bakanı Ertuğrul Günay ise, "Galiba kendisine haksız, abartılı çeviriler yapılmış. Keşke böyle bir tartışma olmasaydı" diye konuştu...

Yönetmen Semih Kaplanoğlu ve Kültür Bakanı Ertuğrul Günay'ın protesto ettiği festivalin açılışında dün akşam Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin MHP'li Meclis Üyesi Reşat Oktay da Kusturica'ya tepki gösterdi.Türkiye Bosna Hersek Kültür Dernekleri Federasyonu da, Antalya Büyükşehir Belediyesi binası önüne siyah çelenk bıraktı.

Ülkesine döneceğini söyleyen Kusturica, "Kültür Bakanı'nı düşman ilan ediyorum. Bakan beni hedef gösterdi. Bir ay önce bakanın kendi partisinden bir belediye beni davet etti ve başörtülü kadınlar şarkılarımla dans ettiler, beni gururlandırdılar" dedi.Kusturica, şöyle devam etti:

"Bursa'da konserimde el çırparak dans eden baş örtülü kadınlar da vardı. Bu beni çok mutlu etmişti. Büyükannem de başı örtülü bir kadındı. Hayal ettim. Büyük annem de hayatta olsaydı o da onlarla dans ederdi...



Bursa'daki konserden 1,5 ay sonra bir kültür bakanı ile karşı karşıyayım. Gelmediğini söylüyor çünkü soykırımı destekleyen bir insan festivale katılıyormuş. Benim üyesi olduğum Sırbistan'ın Bosna'daki Müslümanlara karşı işlediği suçlara her zaman tavır aldım ve mesafe koydum. Bosna'da olduğu gibi benim ulusumda da işlenen cinayetlere karşı tavır koydum ve protesto ettim.

Aynı şekilde Bosna'da birçok Sırp da öldü. Siz ne kadar insan kalıp eski suçlara karşı tavır alsanız da suçun, cinayetin politik vizyonuna uyamıyorsunuz. Sonra da bu anlamsız suçlamalara muhatap oluyorsunuz. Bu da Kültür Bakanı'nın yerine getirdiği eylem oluyor. Bin yıl yaşacak olsam ya da 2 bin yıl. Bu 2 bin yılda kaç büyük kolonyal devletin işlediği soykırımlara tavır almak zorunda kalacağım. Ne yazık ki gelişme soykırımlar üzerine kurulu bu insanlık tarihinde.

Irak'ta 4 yıl önce yaşananları hatırlayalım. Tony Blair ve Geoge Bush, Irak'ta ne yaptır? Bana tavır alan bu yönetmen, Irak'ta suçları işlediği açık olan Tony Blair'e neden tavır almadı?Bir kez daha ifade ediyorum: Hayatım boyunca asla ve asla insanlığa karşı işlenmiş bir suça destek olmadım. Hukuksal olarak bakarsak orada insanlığa karşı işlenen suçlardan uzak durdum ve tavır aldım, şimdi bu algı değişmeye başladı. Şu anda dünyanın her yerinde arka arkaya soykırımlar görüyoruz ve bunların hiçbirinin parçası değilim.

Nihai olarak, özellikle Bosna'da özellikle katledilen Müslümanlar için üzüntümü bir kez daha ifade ediyorum. Kültür Bakanı, sinema öğrencilerinin benden ders alamamalarının sorumlusu olacaktır. Bir jüri üyesi olarak bir toplantıya katılıp ayrıca da öğrencilere workshop yapacaktım. Bu çok istediğim bir şeydi ama bunu yapmayacağım. Çünkü öğrencilere 50 bodyguard eşliğinde bir şey anlatamazsınız. Belki o bunu daha iyi yapabilir.



Festivale beni çağıran nazik insanlara çok teşekkür etmek istiyorum. Sırp dilinde 30 bin Türkçe kelime vardı. Birçok insanın kullandığı dilden fazladır. Ortak yaşadığımız tarihin birçok evresinden. Türkiye'nin Hollanda'ya karşı oynadığı maçta da her zaman Türkiye'yi tutacağım açıktır ve diğer Avrupa ülkelerine karşı. Bu barbarca bir skandal, ilkellik.

Savaşın ilk 7 gününe ait basında çıkan '260 bin insan öldürüldü' haberiyle ilgili olarak 'abartı' tabirini kullandım. Fiziksel olarak 'imkansız' dedim. 'Hitler'in ordusu olsanız 7 günde 260 bin insan öldüremezsiniz' dedim. Söylediklerim Kızılhaç verileriyle doğrulandı ve Kızılhaç savaş boyunca toplam 100 bin insanın öldürüldüğünü söyledi. Dolayısıyla kadınlarla ilgili hiçbir şey söylemedim, sadece 7 günde söyledikleri kadar çok insanın öldürülemeyeceğini belirttim."

Kusturica'nın basın toplantısının ardından Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın'ın ikna çabaları da sonuç vermedi ve usta yönetmen Belgrad'a gitmek üzere Antalya'dan ayrıldı.

Haberleri genelde yorumsuz olarak yayınlıyoruz ama bu hassas konuda, kısa da olsa yorum yapmadan geçemeyeceğim. Blog olarak görüşümüz , dünyaca ünlü, festival festival gezen ve sanatçı olarak dünyanın dört bir yanında saygı gören bir kişinin, ülkemizden bu şekilde 'kovulmasının' ülke imajı açısından hiç de hayırlara vesile olmayacağı yönünde. Ayrılma olayında rol alan herkes şimdi rahat bir soluk alıp başarılarının tadını çıkarabilirler. Ancak 'insancıl' olmamakla suçlanan bir sanatçıya karşı takınılan bu tavır da hiç de 'insancıl' olmadı...

0 yorum:

Yorum Gönder