30 Temmuz 2012 Pazartesi

Zenne ( 2012 )




Bu yılın başlarında vizyona giren ve geçtiğimiz haftalarda DVD piyasasındaki yerini de alan Zenne, kimi eksik yanlarına rağmen, Türk sineması açısından dikkate değer, iyi niyetli ve samimi bir film...


Zenne, çok karakterli bir yapı kuruyor. Zennelik yaparak hayatını kazanan Can ile güneydoğulu bir ailenin çocuğu olan ve bugüne kadar cinsel tercihlerini 'tutucu' ailesinden gizleyerek yaşamış Ahmet'in yolları İstanbul'da kesişir. O sırada Türkiye'de bulunan fotoğrafçı Daniel da bir şekilde bu ikiliye katılır...

Farklı sınıflardan gelen Can ile Ahmet'in ailelerinin eşcinselliğe verdikleri tepkiler de farklı oluyor. Can'ın annesi, tüm toplumsal baskıya rağmen her şartta çocuğunun yanında olmayı kabullenmiş iken Ahmet'in annesinin tepkisi çok daha farklı oluyor. Töre cinayetinin yanında olan kadın, babayı da sürekli bu yönde teşvik ediyor. Diğer yandan askerlik muayenesi sırasında eşcinsellerden istenen "ilişki halindeki fotoğraf" gibi ayrıntılara yer verilmesi de ilgi çekici. Ayrıca yine muayenede karşılaştıkları son derece aşağılayıcı tutumun da altı kalın bir şekilde çizilmiş. Babası şehit düşmüş bir asker çocuğu olan Can'ın abisinin askerliğini yaptıktan sonra "kafayı sıyırıp" eve kapanmış olması gibi ayrıntılar da filmin antimilitarist bakışına katkı sağlıyor...



Yönetmenler Caner Alper ve Mehmet Binay, görsel açıdan rengarenk bir dünya kurmuşlar. Anlatıma da bu "rengarenk" hava sıçramış. Çok hüzünlü kimi anların üstüne birden eğlenceli anlara geçilebiliyor. Ama genel olarak filmin melodrama kaçan bir havası var ki hoşuma gitmeyen yanı bu. Yaşananların gerçek olaylardan alıntılanmış olması falan tamam da filmi, tamamen seyirciyi etki altına alacak duygu patlamaları üzerine kurmak biraz kolay yolu tercih etmek oluyor ne yazık ki. "Gerçek olaylardan alıntı" iddiasıyla yola çıkan bir film, gerçekçi olmayı eğer gerçekten önemsiyorsa, daha ağırkanlı bir anlatımı tercih etmeliydi diye düşünüyor insan...

Yine de filmin bütününe yansıyan samimiyet tüm eksiklerin üstünü bir şekilde kapatıp insanı filme bağlıyor. Bitişte jenerik yazıları akarken insan, daha çok filmin iyi yanlarını hatırlarken ve onlar üzerine kafa yorarken buluyor kendini. Bu bağlamda hedefe ulaştığı söylenebilir. En azından bir ilk film için hiç de fena bir iş yok ortada...

Filmin Notu : 6,5 / 10

0 yorum:

Yorum Gönder