Brezilyalı yönetmen Heitor Dhalia'nın ABD'deki ilk işi olan Gone / Kayıp, kızkardeşinin kaybolmasının ardından, etrafındakileri 2 yıl önce kendisini kaçıran katilin geri döndüğüne inandırmaya çalışan bir genç kızın hikayesini anlatıyor...
Aslen "geri dönme" den ziyade, etraftakiler sözkonusu adamın geldiğine zaten hiç inanmamışlar. Hatta kız akıl hastanesinde bir süre tedavi görüp çıkmış. Dolayısıyla bulunduğu yerde, polis tarafından da pek kaale alınmıyor. Hal böyle olunca iş başa düşüyor ve olayı çözmek bu genç kızımıza kalıyor...
Amanda Seyfried, bence güzel olduğu kadar yetenekli de bir oyuncu.Farklı bir enerjisi var. Burada da filmi sürükleyebilmek adına elinden geleni yapıyor ama bir yere kadar. Zira Untraceable, Underworld : Awakening gibi işleriyle tanıdığımız Allison Burnett'in senaryosu hem tutarlılık, hem de ritm anlamında oldukça aksak ilerliyor. Bir yandan, olayın gizemini çözmeyen çalışan kızın yaşadıklarıyla bir gerilim ritmi tutturulmaya çalışılırken, diğer yandan seyircinin de "acaba olanlar gerçek mi, yoksa herşey kızın kafasının içinde mi?" çelişkisini yaşaması istenmiş. Ama nafile... Senaryo hiçbir yerde bu ikilemi akıllı biçimde yansıtacak şekilde ilerlemiyor. Ayrıca sadece şüpheli adayı olması için ortaya atılmış birkaç gereksiz karakter de iyi geliştirilmemiş. Örneğin polis departmanında yeni olan ve kızın hikayesine inandığını söyleyen genç polisin, kıza her aşamada yardım edeceğini düşünüyoruz ama adam filmin devamında pek ortalarda görünmüyor. Bir süre görevden ayrı kalıp döndüğünü de öğreniyoruz. Böyle olunca sadece şüpheli konuma yerleşsin diye yazıldığını anlıyoruz. Kızın tuhaf komşusu vb. başka karakterler de sırf bu amaca hizmet etsinler diye filmde dakika alıyorlar. Filmin bu klişeyi kullanış biçimi hayli demode ve can sıkıcı. Daha da ileri giderek başkarakter dışındaki neredeyse tüm karakterlerin filmde gereksiz ve eğreti durduğunu da söyleyebiliriz...
Diğer taraftan final sahnesi de bir o kadar klişe. Herşeyin oldu bittiye getirildiği, hiçbir inandırıcılığı ve yaratıcılığı olmayan bu finali de gördükten sonra Gone' ın gerçekten hiçbir ilgi çekici yanı olmadığını üzülerek de olsa kabulleniyor insan. Filmin görsel yanı da zayıf. Bittikten sonra akılda kalıcı tek bir an bile yaratabildiğini düşünmüyorum. Brezilya'da çektiği filmler gayet başarılı ve yaratıcı olan Heitor Dhalia'nın varlığı da filmi pek kurtaramıyor. Tam aksine, sanki mecburiyetten yönetmiş gibi bir durgunluk, isteksizlik var yönetmende de. Üzerine hiç düşünülmeden çekilmiş gibi duran onca sahnenin başka bir açıklaması olamaz herhalde. Üstelik yeteneğini böylesine ispatlamış bir yönetmenin filminde...
Gone, maalesef vasatın altında bir polisiye / gerilim filmi. Yapacak daha iyi bir işi olmayanlar vakit geçirmek maksatlı görebilirler...
Filmin Notu : 4,5 / 10
Kayıtlar
0 yorum:
Yorum Gönder