Geçen cuma vizyona
giren filmlerden biri de Mike Newell’ın
yönettiği, Jeremy Irvine, Ralph Fiennes, Helena Bonham Carter, Holliday
Grainger, Sally Hawkins gibi
isimlerin başlıca rollerde yeraldığı, Great
Expectations / Büyük Umutlar idi. Charles
Dickens ’ın romanı bilindiği gibi daha önce de beyazperdeye birçok kez uyarlanmıştı.
1946 yapımı en
iyi uyarlama olarak bilinen David Lean
filminin yanısıra, 1998 yılında Alfonso Cuaron hikayeyi güncelleştirip,
bugüne taşımıştı. Mike Newell’ın filmi ise çok daha sadık bir uyarlama. Son
derece acımasız ablası tarafından büyütülen Pip öykünün başkahramanı. Eniştesi ise iyi yürekli bir demirci. Bir gece karanlığında mezarlıkta Magwitch isimli bir mahkumla karşılaşıp
adama yardım etmeyi dener ancak adam yakalanır. Daha sonra ise Pip bir süre tuhaf
ve münzevi bir kadın olan Bayan Havisham
‘ın malikanesine gidip gelmeye başlar ve orada onun evlatlığı Estella ile tanışır. Oradan ayrılmak
zorunda kaldıktan sonra ise eniştesinden öğrendiği demirciliği meslek edinir. Yıllar sonra ortaya çıkan bir adam Pip’i
bir “centilmen” e dönüştürmeyi
teklif eder. Buradan sonra Pip alışık olduğu yepyeni bir ortamda kendini bulur.
Yeni hayatına uyum sağlamaya çalışırken, geçmişindeki kimi olaylar ve sırlar
peşini bırakmaz…
Romanın pek çok entrikayı barındıran yapısı düşünüldüğünde
Mike Newell’ın temiz ve tıkır tıkır ilerleyen bir iş çıkarttığını
söyleyebiliriz. Zaten kendisi edebiyat uyarlamaları konusunda uzman bir isim.
Burada da bunun avantajını sonuna kadar kullanıyor. 2 saatlik bir sürede, çok
karakterli bir öyküyü dağılmadan toparlaylabilmek az iş değil. Karakterlerin
tamamını ayrıntısıyla ele almak çok mümkün olmuyor belki ama ortaya çıkan sonuç
da pek öyle şikayet edilecek cinsten değil. Nikah gününde terk edildiği için
erkeklerden nefret eden Bayan Havisham ve kendisi gibi yetiştirmeye çalıştığı
kızı Estella, bu anlamda en derinlikli olanlar diyebiliriz. Magwitch, tam olarak
anlaşılamayan, iç çatışmalarının üzerine yeterince gidilemeyen bir karakter
olarak kalıyor. Başkarakter Pip ise çocukluğundan itibaren yaşadığı sınıfsal
değişiklikler ve tüm bunların ortasında, imkansız görünen bir aşkı kurtarma
çabası ile yeterince ilgi çekici. Zaten öyküyü sürüklemeye yeten de bunlar
oluyor…
Görsel olarak ortaya çıkan iş ise gerçekten takdire şayan. Viktorya Dönemi İngiltere’sini en ince
ayrıntılarına kadar düşünülmüş ve üzerine çalışılmış bir şablonda önümüze
çıkaran Newell, bu açıdan kusursuza yakın bir iş ortaya koyuyor. Dış mekanlarda
tarihi filmlerden alışık olduğumuz bir yapıyı sunarken, Bayan Havisham’ın
malikanesini ise neredeyse gotik bir
görsellikle önümüze çıkarıyor. Bu yapının katkısından mıdır, yoksa Helene
Bonham Carter’a, onun filmlerinin bu tip karakterlerinden aşina olduğumuzdan mıdır
bilinmez ama Bayan Havisham, epeyce Tim Burton
karakterlerini hatırlatıyor…
Helena Bonham Carter, oyunculuk anlamında işini başarıyla
yaparken, genç oyuncular Jeremy Irvine
ve Holliday Grainger da karakterlerine gereken katkıyı vermeyi
başarıyorlar. Ralph Fiennes de biraz
yüzeysel geçilen bir karaktere biraz olsun derinlik katabilmek için çok
çabalıyor…
İyi bir yönetmenlik, iyi oyunculuklar ve üstün bir
prodüksiyon kalitesine sahip Great
Expectations, yenilikçi bir şey sunmuyor ama saydığımız özellikleri ve
öyküsünün ilgi çekiciliği ile baştan sona ilgiyle izleniyor...
Filmin Notu : 3 / 5
Geçen cuma vizyona
giren filmlerden biri de Mike Newell’ın
yönettiği, Jeremy Irvine, Ralph Fiennes, Helena Bonham Carter, Holliday
Grainger, Sally Hawkins gibi
isimlerin başlıca rollerde yeraldığı, Great
Expectations / Büyük Umutlar idi. Charles
Dickens ’ın romanı bilindiği gibi daha önce de beyazperdeye birçok kez uyarlanmıştı.
BBC one yapımı 3 bölümlük mini dizisinin, katbe kat daha iyi olduğunu düşündüğüm bir roman uyarlaması..
YanıtlaSil