Daha ziyade aksiyon dozu yüksek büyük bütçeli yapımlarla karşımıza gelmesine alışık olduğumuz Edward Zwick, Aşk Sarhoşu'nda bildiğimizden hayli farklı bir yol izliyor. Bir ilaç firmasının satış temsilciliğini yapan Jamie ile genç yaşta Parkinson'a yakalanmış Maggie'nin aşkını konu alan bir romantik komedi karşmızdaki. Aslında tam olarak romantik komedi de değil...
Kadınları tavlamakta maharetli Jamie'nin Maggie ile ilişkisi, ona bugüne kadar hissedemediği şeyleri hissettirmeye başlıyor gittikçe. Genç adam, 90'lı yıllarda geçen öyküde, Viagra'nın da piyasaya sürülmesiyle mesleğinde de emin adımlarla yükselmeye başlıyor. Ancak, kızın hastalığı ikilinin ilişkisini çok geçmeden çıkmaza sürüklemeye başlıyor.
Filmde aşk merkezde olmakla birlikte, bir yanda ilaç firmalarının o acımasız çark içindeki mücadelelerine , bir yanda ise o ilaçlardan çaresizce medet uman Maggie gibi hastalara dikkat çekiliyor. Ama tüm bunlar, derinlikli ve ciddi bir senaryonun içinde bizlere sunulmayınca anlamsız ve silik kalıyor. Filmin daha isminden ortaya çıkan 'aşk en iyi ilaçtır' şablonu çerçevesinde gelişen standart bir Amerikan filmi hikayesi var ortada.
Ortalardan itibaren, kızın hastalığının ciddiyeti iyice günyüzüne çıktıkça film, o ana kadar ki eğlenceli atmosferinden daha ağırbaşlı bir dramaya doğru geçiş yapmaya başlıyor. Buralardaki keskin dönüş, filmin samimiyeti sayesinde çok fazla problem ortaya çıkmadan atlatılıyor. Filmin komedi yanını desteklemesi için konulmuş gibi duran kardeş karakteri yer yer eğreti dursa da vazifesini yerine getiren bir karakter. Oyunculuklar ise gayet başarılı. Film, süresi boyunca, hiçbir sıkıntıya mahal vermiyor. Doğru işleyen, iyi yazılmış, iyi oynanmış bir romantik komedi - drama kırması. Ama fazlası değil...
Filmin Notu : 6,5 / 10
Kayıtlar
0 yorum:
Yorum Gönder