Bu hafta, yepyeni 6 film vizyonda bizleri bekliyor. Ancak bunların sadece 2'si yaygın olarak gösterime girecek. Kişisel tavsiyelerim ise daha az kopyayla girenler arasından olacak : Ölümcül Takip, Koy ve Cennet Batıda...
Haftanın en geniş dağıtım imkanı bulan filmi, 88 salonda gösterime girecek yerli gerilim filmi Ev. Film, Biri Bizi Gözetliyor evi benzeri bir evde geçiyor. Ev adlı televizyon programında 24 saatta yaşananlar canlı olarak izleyiciye aktarılmaktadır. Herşey yolunda giderken, birden silahlı bir adam eve girer ve yarışmacıları rehin alır. Saldırganın amacı, 'oyunun kuralları'nı değiştirmektir. Bu noktadan sonra canlı yayında gerilim dolu bekleyiş başlar. Filmi Alper & Caner Özyurtlu ikilisi yönetmiş...
20 salonda gösterime girecek bir diğer filmse bir başka korku filmi The Collector / Koleksiyoncu. Yaz aylarıyla birlikte korku - gerilim filmlerine alışmaya başlasak iyi olacak galiba. Bu filmi ise Marcus Dunstan yönetirken başrollerde Josh Stewart, M.Reilly Burke, Andrea Roth, Juan Fernandez ve Karley Scott Collins rol almışlar. Kumar borcunu ödemek için, tesisatçı olarak çalışmakta olduğu evi soymaya karar veren Arkin, evde kimsenin olmadığını sandığı bir akşam eve girer. Fakat büyük bir sürpriz ile karşılaşır. Çünkü, içeride ev halkını rehin almış bir 'psikopat' katille karşılaşır...
Diğer filmlerimiz çok az kopyayla gösterime giren, ancak estetik açıdan oldukça nitelikli filmler. İlki, 5 salonda gösterime giren Güney Kore yapımı The Chaser / Ölümcül Takip. Eski bir polis olan Joong-Ho ekonomik durumundan ötürü artık kadın satıcılığı yapmaktadır. Kızlar bir gün iz bırakmadan kaybolmaya başlayınca, Joong-ho, kızların izini aramaya başlar. Bu sırada bir müşteriye Mi-Jin’i yollar. Araştırmaları sonucunda tüm ipuçları Mi-Jin’i yolladığı Young-min’e çıkar. Bu sırada adam yakalanır ve gözaltında suçunu itiraf eder. Ancak Joong-Ho'nun, Young-min'in, yaşıyor olabileceğini söylediği Mi-Jin'i bulmak için zamanı kısıtlıdır. Hong-jin Ha'nın yönettiği film estetik olarak hayli etkileyici. Benim gibi yakın dönem G.Kore sinemasının atmosferini ve tür kırması halini sevenleri hayli memnun edecek bir yapım...
4 salonda oynayan Yaşamaya Değer / The Hedgehog ise Fransa yapımı ve 1981 doğumlu Mona Achache imzası taşıyor. Paloma, 11 yaşında, Paris'te, dış dünyanın hızlı temposundan hayli uzakta yaşayan zeki ve bıkkın bir kızdır. 12. yaş gününde intihara karar veren Paloma, ölümle randevusu yaklaşırken, yalnız apartman görevlisi Renée Michel ve gizemli olduğu kadar elegan Mösyö Kakuro Ozu gibi değişik karakterlerle tanışır. Böylece Paloma karamsar hayatını gözden geçirme şansı bulacaktır. Yaşamaya Değer, ilginç ve ilgiye değer bir yapım gibi gözüküyor...
2 salonda gösterime giren yeni Costa Gavras filmi Cennet Batıda ise, mülteci sorunlarını beyazperdeye taşıyan, dram, şiir ve mizah dolu bir yol hikâyesi...
Sadece 1 salonda gösterime giren En İyi Belgesel Oscar'lı Koy / The Cove ise sinemacılar, eylemciler ve dalgıçlardan oluşan bir ekibin Japon balıkçıların yunus katliamını izlemelerini konu ediniyor. Bir sosyal sorumluluk projesi olmasının ötesinde film hayli güçlü bir sinema duygusu da taşıyor ve hedefi tam 12'den vuruyor...
Herkese keyifli seyirler dilerim...
Kayıtlar
0 yorum:
Yorum Gönder