16 Nisan 2010 Cuma

Fish Tank (2009)



İstanbul Film Festivali'nin bu yıl en çok ilgi gören filmlerinden biri de Fish Tank. Cannes'da aldığı Jüri Özel Ödülü ve BAFTA'da ki En İyi İngiliz Filmi ödülleriyle dikkat çeken film, bir önceki filmi Red Road ile yine İstanbul Film Festivali'ne konuk olan Andrea Arnold'un imzasını taşıyor...

Fish Tank, annesi ve kardeşiyle yaşayan 15 yaşındaki Mia'nın öyküsünü anlatıyor. Daha ilk karelerden Mia'nın, o kimseye güvenmeyen, önüne çıkanla didişen haliyle karşılaşıyoruz. Sonra yavaş yavaş yaşadığı ortamla tanışıyoruz. Çocuklarına bir anne olmaktan hayli uzak, sadece mecburiyetten evinde yaşamalarına izin veren bir tavır sergileyen tuhaf anneyle tanıştığımızda Mia'nın ruh halini anlamlandırmaya başlıyoruz...

Sonra birgün, evlerine gelen annesinin yeni erkek arkadaşıyla tanışıyor Mia ve tuhaf bir ilişki başlıyor bu noktadan itibaren. Annesinde ve çevresindeki kimsede bulamadığı şefkati bu adamda buluyor Mia. Adam, bir noktada onun için hem bir baba figürü hem de seks sembolü halini almaya başlıyor. Kaldı ki adamın davranış şekli de zaten bu karışık çizgide ilerliyor..

Andrea Arnold, filminin hiçbir noktasında karakterlerinin karikatürleşmesine ya da uçlarda gidip gelen iniş çıkışlar yaşamalarına izin vermiyor. Önemli bir senaryo artısı bu. Ayrıca Arnold, filmin çoğu sahnesini bir tablo özeniyle kurmuş. Görsel olarak hayli etkileyici, resimsel sahnelerle karşılaşıyoruz finale kadar...



Kimi küçük ayrıntılar filmin dramatik yapısını anlamlandırmada önemli yer tutuyor. Örneğin Mia’nın, evlerinin yakınında zincirlenmiş vaziyette duran at ile olan ilişkisi...

Filmin başlarında Mia, atı bu halde görünce serbest bırakmaya çalışıyor ama daha sonra atın sahibi olduğunu iddia eden serseri kılıklı oğlanların itip kakmalarına maruz kalıyor. Daha sonra ara ara atı tekrar aramaya geliyor. En son gelişinde, atın ölüsüyle karşılaştığı bölüm hayli etkileyici ve anlamlı. Atı bir türlü ‘özgürleştiremeyip’ sonunda ölüşüne tanıklık eden Mia, finalde bir anlamda kendi ölümüne izin vermemek için ‘kaçmak’ istiyor. Tabi kendisine gerçek anlamda hiçbir beklentisi olmadan, insanca davranan çocukla…
Bu finaldeki umut ışığı ve kimi renkli, eğlenceli sahneler düşünüldüğünde, Fish Tank’in aslında öyle depresif ve karanlık bir drama olduğunu söylemek güç.Film yer yer eğlenceli anlar da barındırdığı gibi zaten finalde de 'gerçekçi' bir umut ışığı veriyor. Herşeyiyle güçlü ve sağlam bir sinema örneği sunuyor film...

Filmin Notu : 3 / 4

IMDB Sayfası

0 yorum:

Yorum Gönder