10 Mayıs 2012 Perşembe

Seyfi Teoman ( 1977 - 2012 )



Seyfi Teoman, 20 gün civarı süren yaşam mücadelesini salı akşamı maalesef kaybetti. Henüz 35 yaşında ve kariyerinin başında kaybettik onu. Yakın Plan'da bu hafta onun bu kısacık yaşamı ve kariyerine bakalım istedik...

Seyfi Teoman, 1977'de Kayseri'de doğdu. Boğaziçi Üniversitesi'nde İktisat okuduktan sonra Polonya Ulusal Sinema Okulu Lodz'da film yönetmenliği eğitimi aldı. Mezuniyet filmi 2004 yılında çektiği kısa filmi Apartman'dı. İlk uzun metraj filmi ise 2008 yapımı Tatil Kitabı idi. Film, taşrada yaz aylarında geçen minimalist bir filmdi. Bir çocuğun gözünden kimi önemli meseleleri bakan Teoman, özellikle erkek karakterleri merkeze alıyor ve onların kuşaktan kuşağa aktardıkları kimi problemleri de masaya yatırıyordu. İstanbul Film Festivali'nde Ulusal Yarışma'da En İyi Film ödülü alan bu filmiyle Berlin Film Festivali'nin Forum bölümüne kabul edildi. Burada dikkat çekmiş olacak ki henüz ikinci filmi olan 2011 yapımı Bizim Büyük Çaresizliğimiz ile aynı festivalin yarışma bölümüne seçildi...

Barış Bıçakçı'nın aynı adlı romanından uyarlanan filmi, merkezine yine "problemli" erkek karakterleri alıyordu. Mekan ise bu kez taşra değil büyük şehir idi. Ankara'yı da mükemmel şekilde kullanarak adeta bir karaktere dönüştüren Teoman'ın filmi, iki erkek arasındaki adı tam olarak konmayan ama ikili tarafından da "bizimkisi aşk gibi" diye adlandırılan tuhaf bir dostluğu anlatıyordu. Üniversiteden sonra yolları ayrı düşen ikilinin yolları orta yaşlara yaklaştıkları dönemde tekrar kesişiyor ve aynı evde yaşamaya başlıyorlardı. Daha sonra aynı kıza aşık olan ikilinin hikayesi farklı bir yola sapıyordu...

Ayrıca yapımcılığını üstlendiği Tepenin Ardı filmi, henüz geride bıraktığımız İstanbul Film Festivali'nde Altın Lale kazanmıştı...

Üzerinde çalıştığı yeni projesi Evliya adını taşıyordu ve bir doktorun karantinaya alınan bir bölgede yaşadıklarını anlatacaktı. Ama maalesef olmadı...

Teoman, şüphesiz 2000'lerde sinema yapmaya başlayan kuşağın en iyi yönetmenlerinden birisiydi. Önü hayli açıktı. Henüz 2.filmiyle Berlin'de yarışmak her Türk yönetmene nasip olabilecek bir başarı değildi. Muhtemelen önünde, çekeceği birbirinden güzel filmler, anlatacağı hikayeler, alacağı ödüller, elde edeceği başarılar vardı. Ama olmadı, hepsi yarım kaldı. Bir motosiklet kazası onu aramızdan kopardı. Onu çok özleyeceğiz. Başımız sağolsun...

0 yorum:

Yorum Gönder