Buried / Toprak Altında (2010)

Buried'ın olay örgüsü aslında son derece basit. 'Bir adam uyanır ve kendisini tabutta bulur'. Aslında bu bilinen ve bugüne kadar da son derece başarılı bir formüldür. Bir filmde senaryonun ele aldığı öyküyü tek cümleyle özetleyebiliyorsanız, filmin başarılı olma şansı yüksektir. Üstelik bu kalıp, sadece ticari sinemanın dar sınırları için değil zaman zaman bağımsız veya çok daha yaratıcı işler için de geçerli olabilmektedir...

Buried'in bu 'tabutta uyanan' adamının Irak'ta görev yapan bir kamyon şoförü olduğunu öğrenmemiz uzun sürmüyor. Daha sonra bu adamla birlikte kısılı kaldığımız tabutun içinde, bir çare aramaya başlıyoruz bizler de. Rodrigo Cortes'in senaryosu zekice. Gereksiz manevralarla bizi tabutun dışına çıkartmıyor ve başkarakterin 'tabutun içine sıkışıp kalmış' haliyle tam anlamıyla özdeşleşebilmemiz için elinden geleni yapıyor. Bu arada başkarakterimiz, tabutun içinde uyandığında kendisi için gerekli olabilecek telefon vb. birkaç malzemeyi de yanında buluyor. Nitekim başta telefon olmak üzere bu araçlar, senaryonun ilerleyebilmesini sağlayan yegane malzemeler...



Bu noktada senaryonun içerdiği kimi manevraları açığa çıkarıp, izlemeyenler için filmin seyir zevkini azaltmak istemediğimden bazı ayrıntılara girmek istemiyorum. Ancak şunu söyleyebilirim : 'Bir tabut ve içindeki adamla 90 dk.'lık bir film ne kadar sürükleyici olabilir?' sorusunu soran bir önyargınız varsa eğer, film bunu kırmayı başarıyor. 90 dk lık sürede film, gergin atmosferinden en ufak birşey kaybetmeden akıp gidiyor. Elbette ki filmin devamında devreye giren eleştirel boyutun ne kadar başarılı olup olmadığı tartışılabilir. Fakat şunu da düşünmek lazım ki film zaten en başından Conroy'u Irak' ta görev yapan bir kamyon şoförü olarak sunmasıyla birlikte politik sulara giriyor. Daha sonrasında, eleştiri oklarını sisteme çeviren boyutu olmamış olsa, bu kez bazı şeyler çok daha havada kalabilir ve boşluk oluşabilirdi...

Buried, iyi gerilim bulmakta zorlandığımız bir dönemde ortaya çıkan, başarılı bir film. Gayet tabii ki tek mekanda geçen bir film olmanın zorluklarını da taşıyor ve hatta senaryoda kimi boş noktalar oluşuyor, yeterince derinleşemiyor belki ama ilgiyi hakeden bir iş olduğu da kesin...

Filmin Notu : 2,5 / 4