23 Mayıs 2010 Pazar

Veda (2010)



Zülfü Livaneli'nin yönetmenliğini üstlendiği Veda, Atatürk'ün hayatını Salih Bozok'un anılarından yola çıkarak anlatmayı deneyen bir biyografik film...

Atatürk'ün ölmesiyle kendi hayatına da son vermeye karar veren Salih Bozok'un, onun son saatlerinde, kendi oğluna Atatürk'le yaşadıkları herşeyi yazmaya karar verdiği bir veda mektubu üzerine filmini kuruyor Livaneli. Bunun yanlış bir tercih olduğu söylenilemez. En başlarda koma halinde yatan Atatürk'ü ve sonrasında çocukluğunun anlatıldığı bölümde, babasının elinden tutmuş Selanik sokaklarını turlayan küçük Mustafa'yı gördüğümüzde filmin prodüksiyon kalitesi ve inandırıcılık anlamında bir sıkıntı çekmeyeceğini hissediyoruz zaten. O anlamda filmin geri kalanında da belli bir tonu tutturuyor yönetmen...

Ancak film ilerledikçe anlatım modeli sorunlu hale geliyor ve Livaneli'nin M.Kemal karakteri de ne yazık ki klişe bir hal alıyor. Ülkemizde bugüne kadar hep tabu olarak gelmiş bir kişiliği, yine alışıldık biçimde, tüm insani yönleri ya da zaaflarıyla birlikte ele almaktan ziyade, hayranlıkla ve ilahileştirerek ele alıyor film, genelinde...




Bunları bir kenara bıraktığımızda bile filmin yeterli sonuç veremediğini söylememiz gerekir. Örneğin aşk ilişkisi kısmı oldukça yavan kalıyor.Bu noktada da M.Kemal karakterine zarar vermeme düşüncesi hakim olmuş olacak ki, tüm hata ve yanlışları üç kişinin birine, Latife Hanım'a yüklemeyi uygun görüyor film. Vatanseverliği, savaşları, inkılapları, cunhuriyeti kurduktan sonraki ilk yılları çok çok az yer bulabiliyor filmde kendine. Ağırlıklı olarak film orta bölümden itibaren bu aşk öyküsü kısmına odaklanıyor. Aşk öyküsü yönünün etkileyici olmayı da başarabilen yanları yok değil şüphesiz ancak bitiş bölümü yukarıda söylediğimiz sebeplerden ötürü hayli sekteye uğruyor. Filmin Salih Bozok tarafının çok daha etkileyici sonuç verdiğini belirtmek gerekir. Onun, M.Kemal'e karşı duyduğu hayranlık ve suçluluk duygularının karmaşasını yansıtmada başarılı Livaneli. O öldüğünde, çocukları ve ailesini bir kenara atıp, hem de ani bir kararla değil, planlı ve istekli bir şekilde kendini öldürmeyi düşünecek kadar liderine bağlı bir adam portesi, yer yer etkileyici yer yer de ürkütücü olmayı başarıyor fazlasıyla...

Kocaman bir hayatın, neresini anlatacağını bilememiş bir havası var filmin. Salih Bozok'un mektubundan yola çıkma düşüncesi iyi ama altı dolamıyor maalesef. Tam anlamıyla iyi film izledim havasıyla çıkabileceğimiz bir Atatürk filmi konusundaki açlığımızı gideremiyor belki Veda ama, herşeye karşın elle tutulacak ve dikkate alınacak bir film olduğu da kesin...

Filmin Notu: 2,5 / 4


IMDB Sayfası

0 yorum:

Yorum Gönder