29 Ekim 2024 Salı

When The Light Breaks : "Acı ve Büyümek"

                               

  Filmekimi İzmir'i geride bıraktık, sıra geldi yazılara. Bu hafta sonuna kadar gördüğüm yedi film hakkında yazmayı planlıyorum. Gördüğüm ilk film olan Ljosbrot / Gün Doğarken, İzlandalı usta yönetmen Runar Runarsson'un imzasını taşıyor.


      Film, kısa bir zaman diliminde geçiyor. Önce başkarakterlerimizi tanıyoruz. Arkadan ise büyük bir kaza meydana geliyor. Sonrası ise genç karakterlerimizin karşılaştıkları kayıp ile yüzleşmeleri ile geçiyor. Ölümün ardından geride kalan kız arkadaş, acısını yaşarken ve herkes onu teselli ederken, bizim filmin en başında öğrendiğimiz gerçeğe bağlı olarak büyük bir acı yaşayan Una, durumu herkesten saklamak zorunda olmak ile iç dünyasındaki fırtınalar arasında kalıyor. Gün Doğarken, gençlik enerjisi, aşkın heyecanı, ilk kez bir yakınını kaybetmenin acısını yaşamak ile herkesten saklı olan ve artık hep saklı kalmak durumunda olacak bir sırrı yaşayan Una'nın durumunu bir arada anlatıyor. Baştan sona kadar duygu patlamaları yaşayan Una'nın bir noktada patlayarak herşeyi herkese açacağı anın gelip gelmeyeceğini merakla takip ediyoruz. Diğer taraftan da İzlanda'dan güzel doğa manzaraları eşliğinde bir gençlik öyküsü izliyoruz. Belki de acı bir kaybın bir araya getirişiyle bir çeşit büyüme ya da olgunlaşma yaşayan bir grup gencin öyküsü bu...





     Runar Runarsson, hem enerjik hem sakin bir ton tutturuyor. Kuzey sinemasının temel özelliklerini taşısa da Runarsson'un sineması farklı bir ruha sahip. Kasvetten ziyade yaşama sevinci ve gençlik enerjisi hissi ağır basıyor sinemasında. Bu film de sinemasının tüm temel özelliklerini taşıyor diyebiliriz. İlgi çekici bir tarafı var. Yönetmenlik olarak Runarsson'un ortaya koyduğu performansa bir itirazım yok. Ancak kendi adıma ortalardan sonra filmin fazla tekrara düştüğünü düşündüm. Tek bir duygu ve sadece "açıklayacak mı açıklamayacak mı?" sorusu üzerinden yürüdükçe filmin akmamaya başladığını hissettim. Ayrıca ele aldığı mevzularda yeterince derinleşemediğini düşündüm. Hatta filmin en temel öyküsünün o kadar ilginç olmadığını da... Söz gelimi, Una'nın yaşadığı duygu sıkışması yeterince iyi anlatılıyor ancak bu, bizi tüm film boyunca ekrana kilitleyebilecek denli güçlü bir duygu değil bence. 


     Herşeye rağmen başta söylediğim yönleriyle ilgiye değer ve ortalamayı tutturan bir film Gün Doğarken. Oyunculukları ve yönetmenliğinin de iyi olduğunu düşünüyorum. Çok yeni birşey söylemiyor ya da yenilikçi bir anlatım getirmiyor ancak yine de izlemeye değer bir festival filmi. Filmekiminde kaçıranlar bu hafta vizyonda şans verebilir.


Filme Puanım : 6,5 / 10



0 yorum:

Yorum Gönder