6 Mayıs 2015 Çarşamba

The Avengers: Age Of Ultron / Yenilmezler: Ultron Çağı


Pek çok süper kahramanı biraraya getiren The Avengers’ın ilk bölümü 2012’de gösterime girmiş, hem gişede hem de eleştirel anlamda başarılı olmuştu. Serinin bu hafta gösterime giren ikinci bölümü de bence yeterince ilgi çekici...


  Herşeyden önce yeterince ilgi çekici bir öyküsü var. Hatırlanacağı gibi ilk filmin temel kötü adamı Loki idi. Bu kez onun asasını kullanan Tony Stark / Iron Man, Bruce Banner / Hulk’tan da yardım alarak küresel bir savunma programı geliştirmek istiyor. Ancak bu sırada ortaya çıkan yapay zeka Ultron ise, insanlığın yok edilmesi gerektiğini düşünüyor ve bu yönde harekete geçiyor.  Bunun sonucunda insanlığı kurtarma görevi tabii yine Avengers ekibine düşüyor...

  Savaşları sona erdirmek üzere tasarlanan bir projenin sonucunda ortaya, tam tersi, savaş başlatan bir yapay zeka çıkması filme şüphesiz güncel bir politik alt metin kazandırıyor. Bu metnin onca hengamenin arasında bir yandan akmaya devam ettiğini söyleyebiliriz. Joss Whedon’ın senaryosu bu anlamda derinlikli ve başarılı. Üstelik uzun süresi ve tüm aksiyonuna rağmen film, bu politik altmetnin de etkisiyle bütün olarak bakıldığında ağırbaşlı bir duruşa sahip, incelikli bir iş. Bunları Joss Whedon’ın artı hanesine ekleyebiliriz...

  The Avengers serisinin en ilginç yönü bence karakterlerin iç dünyalarını anlatma konusundaki titizliği. Bu konuda ilk filmde Bruce Banner / Hulk’un en ayrıntılı ve etkileyici şekilde işlenen karakter olduğunu düşünüyorum. Bu filmde ise, ortadaki savunma projesinin mimarı olmasıyla Tony Stark / Iron Man öne çıkıyor. Güce dönüşen zekası ve kibri ile tam bir “süper  güç” gibi görünen Iron Man, filmin politik altmetninin de temel direğini oluşturuyor. Tabii yine entelektüel birikimi yüksek bir bilim adamı ile içindeki sinirli ve azgın hayvan arasında sıkışıp kalan Iron Man de öykü içinde önemli yer tutuyor. Bu kez Black Widow ile olan ilişkisi öyküde önemli yer tutuyor. Black Widow, Banner’ın “sinirlerine” nerede hakim olup olmaması gerektiği noktasında kendisinin en önemli yardımcısı olma görevini üstleniyor. Ayrıca aralarındaki aşk da öyküyü belli noktalarda ayakta tutuyor. Yeni karakterlerden Maximoff İkizleri de öykü açısından kilit görev üstleniyorlar. Gerek “zihin kontrolü” gerekse sondaki değişimleri öykü açısından oldukça önemli ve anlamlı. İlk filmi ve karakterlerin kendi filmlerini izlemiş olmanın da bu film açısından önemli olduğunu düşünüyorum. Zira karakterlerin psikolojilerine önemli yer ayrılsa da olaya tam anlamıyla vakıf olabilmek için karakterlerin tüm filmlerinin de izlenmiş olmasının önemli olduğu kanaatindeyim...




 Filmin tüm ağırbaşlılıkla aksiyonu harmanlayan incelikli anlatımına rağmen bir parça yorucu olduğunu düşünüyorum. 2,5 saatlik süre biraz fazla uzun gelip sarkmalara yol açıyor denilebilir. Bu açıdan, yani ilgiyi ayakta tutma anlamındaki sıkıntı nedeniyle film, bence ilk filmin bir parça gerisinde kalıyor. Ancak bütün olarak bakıldığında seriyi Ultron gibi derinlikli bir kötü adam ve iyi yazılmış bir öyküyle yeterince iyi şekilde devam ettirdiğini düşünüyorum. Kendi adıma 2018’de gelecek sıradaki filmi merakla beklemem için yeterli etkiyi yaratan bir film olması nedeniyle The Avengers: Age Of Ultron’u sevdiğimi söyleyebilirim. Zira bir devam filminden beklenecek önemli şeylerden birini başardığını söyleyebiliriz...


             Değerlendirme : 3 / 4

0 yorum:

Yorum Gönder