Bu haftanın en fazla kopyayla gösterime giren filmi 47 Ronin, Japon tarihinden eski bir öyküyü anlatıyor. 47 Ronin, ustalarını öldüren ve onları da sürgüne gönderen hain liderden intikam almak üzere harekete geçen samurayların öyküsünü anlatan, 3D formatında bir aksiyon filmi…
Normal olarak bu grubun en ilgi çeken karakteri de Keanu
Reeves’in oynadığı “melez samuray” Kai. Kai bebekliğinde terkedilmiş ve bambu
ormanının tuhaf varlıkları tarafından savaşçı olarak yetiştirilmiş biri. Biraz
büyüdükten sonra da Lord Assano tarafında bulunmuş ve onun yanında gelişimini
sürdürmüş. Lord Assano’nun bir komploya kurban gitmesi üzerine “ronin” durumuna
düşen 47 savaşçının en kıdemlisi Oishi de komployu kuranlar tarafından bir
çukura atılıyor ve kurtulması bir yıl kadar sürüyor. Bu arada Kai de aynı
adamlar tarafından zaptediliyor. Oishi kurtulur kurtulmaz, Kai’yi bulup,
intikam planını kuruyor ve beraber harekete geçiyorlar.
Klasik bir samuray öyküsünde, bu kültürün en bilindik
öğeleri olan onur, gurur, bağlılık, ölüme atfedilen kutsallık gibi kavramlar
başarıyla kullanılıyor. Öykü, yeni birşeyler söylemek ya da en azından bir
parça orijinal olmak gibi kaygılar gütmüyor. İlk uzun metrajını çeken Carl
Rinsch, hele hele bir ilk film için oldukça temiz bir iş ortaya koyuyor. Farklı
hiçbir tarafı olmayan öyküyü, en azından çok iyi tutturulmuş bir ritmle
anlatmayı beceriyor. Böyle olunca da ortaya bir an bile sıkılmadan,
konsantrasyon kaybı yaşanmadan seyredilebilen bir film çıkıyor. Ayrıca kılıç dövüşü
sahnelerini çok iyi çektiğini de söylemek lazım. Tabii benzer öykülere sahip çok fazla film
çekildiğini vurguladık. Bu bağlamda 47 Ronin’in teknik açıdan önemli bir yanı
da 3D olması. Zira bu formatta çekilmiş bir
samuray filmi sanırım bugüne dek izlememiştik. 3D kullanımı da bence sorunsuz…
Öykü her ne kadar sürükleyici olsa da karakterlerin pek iyi
yazıldığını düşünmüyorum. Belirttiğim gibi nispeten ilgi çekici karakterimiz ,aynı
zamanda ana karakterimiz olan Kai. Çünkü hem beraber mücadele ettiği
arkadaşlarına kendisini kabul ettirip onların saygısını kazanması, hem de
düşmana kök söktürmesi gerekiyor. Zira bir “melez”in samuray olarak kabul
görmesi hiç de kolay değil. Kai, tüm bu yükün altından kalkıp, efendisinin
intikamını almak için sonuna kadar mücadele ediyor. Bir yandan da aynı
efendinin kızı, beraber büyüdükleri Mika ile bir türlü rahat yüzü göremeyen bir
aşk hikayesi de geçiyor aralarında. Ancak bu kısımların hiç iyi yazılamadığını
ve inandırıcılıktan uzak olduğunu düşünüyorum. Çocukluklarından beri bir türlü
gerçek bir hale getiremedikleri ilişkilerindeki çatışmalar pek iyi kurulmuş
değil. Sadece intikam öyküsünün yanına bir de aşk sosu katmayı denemek gibi bir
amaçla yazıldıkları çok belli ki bu da öykü akışına zarar veriyor. Ayrıca Keanu
Reeves hariç hemen tamamı Uzakdoğulu oyunculardan oluşan filmde İngilizce
konuşuluyor olması da işin inandırıcılık kısmını ne olursa olsun zedeliyor.
Japon oyuncuların çoğu ellerinde geleni yapsalar da çok iyi yazılmamış ve
İngilizce konuşan bu karakterlerde çok etkileyici olamıyorlar. Keanu Reeves de
çoğunlukla olduğu gibi etliye sütlüye karışmayan bir performans sergiliyor...
Filmin bir parça sorunlu yönlerinden biri de bence sonlara
doğru iyice artan hüzün dozunu çok iyi ayarlayamamış olması. Film öyküsü ve
karakterleriyle yapamadığını, işin bu “hüzün” kısmı ile yapıp kolay yoldan
akılda kalıcı olmayı deniyor. “Güzel aksiyon sahneleri, bir parça da hüzün ve
hatta aşk koyarasak mükemmel bir karışım olur” düşüncesinden hareketle, zaten
çok sağlam oturtamadığı dramatik yapısından bir şeyleri de finale doğru
kaybediyor bence film…
47 Ronin, görsel atmosfer olarak çok iyi tasarlanmış bir
film ve bu yönden kesinlikle ortalamanın üzerinde. Ancak genel toplamda ise
vasatın üzerine çıkabilen bir film değil. Sadece baştan sona ilgiyi ve heyecanı
ayakta tutan, çoğu aksiyonseverin hoşuna gidecek bir iş. Çok fazla bir şey
beklenilmeden seyredilmesi faydalı olacaktır diye düşünüyorum…
Filmin Notu : 3 / 5
0 yorum:
Yorum Gönder