Büşra (2010)

Bahadır Boysal' ın çizgi romanının uyarlaması olan Büşra' yı sonunda izledim. Henüz ilk filmini çeken yönetmen Alper Çağlar, tam anlamıyla hedefi tutturamasa bile, baştan sona ilgiyle izlenen, iyi bir filme imza atmış...

Temelde 4 karakter etrafında şekilleniyor film. Ailesiyle ve onların baskıcı ortamında yaşayan, türbanlı bir genç kızdır. Ailesinin onu yetiştirdiği değerlere bağlılık duymakta ancak bir yandan da dışarıdaki 'modern' dünyaya da adapte olmak istemektedir. Yaman, nihilizm yüklü köşe yazıları ve kitaplarıyla, ayrıca 'ters' ve 'agresif' tavırlarıyla tanınan bir yazardır. Tanıştığı Büşra'nın farklı yaşam tarzının, ona yeni kitabında ilham kaynağı olabileceğini düşündüğü için onunla tekrar görüşmek istemektedir. Ferit, Büşra'nın ailesinin 'damat' adayıdır. Aile yaşamında oldukça tutucu ve muhafazakar olan bu sinirli genç adam, iş hayatında tamamen farklı bir kimlik sergilemektedir. Bu kimliklerin hangisinin gerçek kimliği olduğunu ya da hepsinin mi birer 'maske'den ibaret olduğunu tam olarak anlayamayız. Alara ise doğu kültürünün 'spiritüel' öğretileriyle 'kentli modern genç kadın' imajını kendine göre birleştirmiş biridir. Elbette hayatı yaşamak, verdiği yoga dersleri kadar kolay değildir. Birliktelik yaşadığı Yaman ile zaten çatırdamaya başlayan ilişkileri, Büşra'nın ortaya çıkışıyla birlikte iyice sallanmaya başlar...



Günümüz İstanbul'unda, oldukça farklı yaşam tarzındaki genç insanların hayatlarına yerinde tespitlerle yaklaşıyor yönetmen Alper Çağlar. Görünürdeki farklılıklara rağmen, aynı ülke topraklarındaki bu insanların hepsinin temelde bir ortak nokta etrafında şekillendiğinin altını başarıyla çiziyor. Bu şehrin tüm insanlarının, birbirine benzediği, sadece şehrin değişen ekonomik ve politik yapısının insanları farklı uçurumlara ittiği duygusu geçiyor bize...

Ancak yer yer karakterleri ele alışındaki uç noktalar, inandırıcılık problemi ortaya çıkarıyor. Zaman zaman edilen 'büyük' laflar da irrite ediyor izleyeni. Ayrıca finaldeki 'türban çıkarma' bölümü de şahsen hedeflediği amacına ulaşmaktan ziyade, zaten böyle bir konuyu ele alan bir filme kulp takmaya hazır olan 'her iki' kesimden insanların eline de koz verecek yüzeysellikte çekilmiş. Temelde kızın türbanının adamın hayatını kurtardığının, adamın kıza getirdiği 'özgür' bakışın da kızı 'modern hayata açtığının' altı çizilmek istenmiş olabilir ama bu kısmın, yanlış anlamalara gayet açık bir şekilde çekilmiş olduğu da ortada...

Büşra, herşeye karşın, bir derdi olan ve hedeflediği hassasiyeti izleyen üzerinde uyandırmayı başarabilen, Türk sineması için, özgünlük de taşıyan bir ilk film. Umarız, genç yönetmeni de kendini daha da geliştirerek devam eder. Ayrıca Mine Kılıç'ın başrolde çok çok başarılı olduğunu belirtmeden geçmemek lazım...

Filmin Notu: 2,5 / 4

IMDB Sayfası