28 Nisan 2012 Cumartesi

Babycall / Ölümün Sesi (2011)




Bu hafta gösterime giren Norveç yapımı psikolojik / gerilim Babycall / Ölümün Sesi, yönetmeni itibarı ile ilgi uyandıran bir yapım. Zira 7 yıl önce izlediğimiz Naboer / Kapı Komşusu ile dikkat çeken Pål Sletaune'nin imzasını taşıyor...

Yönetmen yine başlıca ilham kaynakları olan Polanski,Lynch gibi yönetmenlere öykünen bir üslup tutturmayı deniyor. Ejderha Dövmeli Kız ile tanıdığımız Noomi Rapace'i başrole yerleştiren filmde, Naboer'de başrolde yer alan Kristoffer Joner'i de kilit bir rolde izliyoruz. Film, öyküsünü ağır ağır kurmayı deniyor. Kocasının hışmından kaçarak, gizli bir yere oğlu ile beraber sığınan anne motifini başlarda iyi kullandığı da söylenebilir. "Bebek telsizi"'ni bir korku öğesi olarak mükemmel biçimde kullanmayı da başarıyor. Annenin, bebek telsizini satın aldığı yerde çalışan Helge ile tanışmasından sonra film hızla gerilemeye başlıyor...

Helge ile çocuk arasında kurulan bağ, öykünün varabileceği yer konusunda ciddi ipuçları içermeye başlasa da işin finalde varılan boyutta olabileceğini pek tahmin edemiyorsunuz. Final aslında bir sürprizle de yetinmeyip içiçe geçmiş birkaç sürprizi içeriyor ki filmin geri kalan bölümü düşünüldüğünde bu sürprizlerin hikayeye oturduklarını söylemek çok güç. Film maalesef sadece "sonunda şöyle çıksın" denilip alalacele bir öykü yazılıp, çekilmiş gibi his bırakmaktan kurtulamıyor...



Halbuki öykü başlardaki halini koruyup, çok daha sakin şekilde akıp, mütevazi bir finalle sonlansa çok daha tatminkar bir film çıkabilirmiş gibi görünüyor. Ama Sletaune maalesef pek böyle düşünmemiş olacak ki işi karıştırdıkça karıştırmayı denemiş. Sadece kafa karışıklığı yaratmış olmak için konmuş gibi gözüken kimi karakterler ve başarısız sürpriz finaliyle film koyduğu hedeflere maalesef ulaşamıyor...

Filmin Notu : 5,5 / 10

0 yorum:

Yorum Gönder