10 Aralık 2009 Perşembe

Pazar : Bir Ticaret Masalı (2009)



İngiliz yönetmen Ben Hopkins, son filmi Pazar: Bir Ticaret Masalı ile Türkiye'ye, bir önceki belgesel filmini çekerken gelişen ilgisinin iyice tavana vurduğunu kanıtlıyor..

Doğulu bir genç adam olan Mihram, yaşadığı bölgede ufak bir tüccardır.Çevre halkı ne istiyorsa bulup onlara satmasıyla nam yapmıştır.Birgün kasabadaki dispansere ilaç taşıyan kamyon soyulup, kasaba ilaçsız kalınca, yörenin hekimi, Mihram'la anlaşarak, kendisine kasaba için karaborsa ilaç bulmasını ister. Mihram, bir yandan da hayalindeki işi kurup hamile karısı ve çocuğuna iyi bir gelecek sağlamak istemektedir. Bu noktadan sonra Mihram, içine amcasının da dahil olacağı ve Azerbaycan'a kadar uzanacak, kaçakçılık, kumar, hırsızlık gibi noktalara kadar varacak bir serüvenin içinde kendisini bulacaktır...



Yönetmen Hopkins, hikayesini, hızlı kurgusuyla sonuna kadar izletmesini biliyor.Aslen, karanlık noktalara gidebilecek öyküsünü, içine kattığı kendine özgü mizahıyla da eğlenceli kılıyor.Küçük bir adamın, kendisini kaçınılmaz şekilde, büyük balığın küçük olanı yuttuğu kocaman bir sistemin açmazlarının ortasında bulmasının öyküsü bu aslında. Yönetmen, bu öyküyü hayli 'Türk' bir biçimde anlatıyor. Bu noktada, kendisinin, Türkiye'de bulunduğu bu kısa denebilecek süre içerisinde bu kadar gerçekçi portreler ortaya çıkarmasını sağlayan gözlemciliğine şapka çıkarmamak elde değil.Müzik kullanımında da yönetmen kasıtlı bir 'yabancılaştıcılık' gösterisine soyunmuş ki altından başarıyla kalktığı söylenilebilir.

Mihram karakterini oynayan Tayanç Ayaydın,küçük ve eğitimsiz bir kasabanın uyanık adamı rolünde oldukça başarılı.Senaryonun, kendisinden çok daha 'uyanık' ya da daha doğru bir ifadeyle çok daha fazla 'güce sahip' olanların ortasına düştükten sonra yaşadığı dönüşümü verdiği son bölümlerde de oldukça başarılı.Amca rolünde Genco Erkal'ı tekrar sinemada görmek de oldukça keyif verici..



Özellikle, Mihram'ın bir 'pazar' kenarında uykudan uyanıp, birbirlerine 'para' alıp veren insanlara ve diğer yanda da hayallerindeki 'yer' e bakışı unutulacak gibi değil. Yönetmen Hopkins'in, finalde, hem tüm filmi gözden geçirtecek, hem de kolay akıldan çıkmayacak bir sahneye imza attığının hakkını vermek gerekir..

Filmin yol öyküsüne dönüştüğü orta bölümlerde, biraz tempo kaybettiğinin ve 'yenilikçilik' ten ziyade 'klişe' bir anlatım modeline meylettiğinin de altını çizmek gerekiyor. Filmin önemli kısmına damga vuran bu 'aşırı klasik' anlatım modeli, filmin geneline hakim tempolu ve canlı havayı biraz kırıyor.

Toptan olarak bakıldığında Ben Hopkins, başarılı gözlemleri ve eleştirel bakışıyla keyifle izlenebilen bir filme imza atmış. DVD raflarındaki yerini de hızlı sayılabilecek şekilde aldı. Gözlerden fazla uzak tutmamakta fayda var...

Filmin Notu : 2,5 / 4

IMDB Sayfası

0 yorum:

Yorum Gönder